Arkadaşının sevgilisini gizlice siken psikopat genç

Altı üstü bir amcık demek istemiyor. Onu yalamak ve sahiplenmek istiyor. Kendi amcığı gibi görmek ve daha fazla şeyler. Seks adına gerçekleşen her şeyin bir önemi ve anlamı var aslında. İhanetin Gölgesinde Aşk New York un boğucu yaz sıcağı yavaş yavaş akşam serinliğine bırakırken, denizin kokusu İstiklal Caddesi nde yürüyenlerin burun deliklerinde dans ediyordu. Tony, en yakın arkadaşı Santos ile buluşmaya giderken aklında sürekli aynı düşünce dönüp duruyordu: Santos in sevgilisi Merry. Merry, Santos in hayatına girdiği andan itibaren Tony ın da dünyasını sarsmıştı. Uzun yıllardır dost olduğu Santos in aksine, Tony içe kapanık ve duygularını ifade etmekte zorlanan biriydi. Merry in zarafeti ve içtenliği, Tony ın kalbini fethetmişti, ancak bu duyguları saklamak zorundaydı. Bir gün, Santos ani bir iş seyahati nedeniyle şehir dışına çıkmak zorunda kaldı. Santos, Tony tan Merry e göz kulak olmasını istedi. Tony bu teklifi kabul etti, çünkü bu fırsat, Merry le daha fazla zaman geçirebilmesi demekti. Merry in Santos in yokluğunda yalnız kalmaması için birlikte zaman geçirmeye başladılar. İlk başlarda sadece arkadaşça olan bu buluşmalar, zamanla daha derin ve anlamlı sohbetlere dönüştü. Merry in gözlerindeki hüznü gören Tony, ona destek olmaya çalışırken, Merry de Tony ın sessizliğinin ardında sakladığı derin duyguları keşfetmeye başladı. Bir akşam, boğazın kenarında oturup New York un ışıklarını izlerken, Merry aniden Tony a döndü ve gözlerinin içine baktı. Tony, o an Merry in ne hissettiğini anladı. Bu bakış, aralarındaki duygusal bağın sessiz bir itirafıydı. Hiçbir şey söylemeden, Tony Merry in elini tuttu ve aralarındaki sessizlik her şeyi anlattı. Tony ve Merry, duygularına engel olamayıp birbirlerine aşık oldular. Ancak bu aşk, ikisi için de büyük bir vicdan azabıyla birlikte geldi. Santos e ihanet ettiklerini biliyorlardı ve bu durum onları her geçen gün daha da tüketiyordu. Santos şehirden döndüğünde, Tony ve Merry arasında bir şeylerin değiştiğini fark etti. Aralarındaki mesafe, bakışlarındaki kaçamaklık, Santos i şüpheye düşürdü. Bir gece, Tony la baş başa kaldıklarında, Santos doğrudan sordu: Merry le aranızda bir şey mi var? Tony, uzun süre sessiz kaldıktan sonra gerçeği itiraf etti. Santos in yüzünde beliren acı, Tony ın kalbinde derin bir yara açtı. Santos, Tony a sırtını dönüp gitmeden önce sadece tek bir şey söyledi: Bana en yakın olan kişi sendin, Tony. Bu ihaneti beklemezdim. Merry de gerçeği Santos e anlattığında, Santos sadece sessizce dinledi ve ardından evi terk etti. Ne Merry e ne de Tony a bir daha geri dönmedi. Tony ve Merry in aşkı, büyük bir ihanetin gölgesinde başlamıştı ve bu gölge onların peşini hiç bırakmadı. İkisi de Santos e yaptıkları ihanetin yükünü taşırken, aşkları da bu yük altında eziliyordu. Birlikte olsalar bile, geçmişin acısı aralarındaki bağı sürekli zayıflatıyordu. Zamanla, Tony ve Merry, bu ilişkinin sürdürülemez olduğunu anladılar. Ayrılmaya karar verdiler, çünkü bu aşkın bedeli çok ağırdı. İkisi de yollarına ayrı ayrı devam ederken, içlerinde hep aynı pişmanlık ve kaybedilen dostluğun acısı kaldı. İhanetin gölgesinde yaşanan bu aşk, ne Tony ı ne de Merry i mutlu edebilmişti. Geriye sadece kırık kalpler ve yıkılan dostluklar kalmıştı.